Şimdi efenim ben dün sinemaya gittim. Antalya'da yaşayanlar bilirler; Migros'taki Cinebonus güzeldir falan filan ama yazın buz gibidir. Üstünüze şal mal almanız bile gerekir, o kadar yani. Dedim sabah denize gitmişim artık evden çıkmışken bir de sinemaya gideyim. Toy Story 3 ve de From Paris With Love arasında kaldım fakat çılgın dolmuş şoförü yüzünden Toy Storyciğimi kaçırdım ve de Paris'ten Sevgilerle diye çevrilmiş olan filme girdim.
Film klişelerle sarılı olmasına rağmen Jonathan Rhys Meyers adlı taş insana ve de benim pek sevdiğim John Travolta'ya sahip olmasıyla geçer not alıyor.
(Öküz mode on: Jonathan Rhys Meyers sen insan mısın be yavrum?! 2 tur diyeyim bi' kaç arkadaşım anlasın.)
Neyse John Travolta'yı sevme nedenim tabii ki de idolüm canım ciğerim Tarantino'mun en sevdiğim filmlerinden olan (ki her filmine aşığım o ayrı) Pulp Fiction'da oynamasıdır. Ve de filmde Pulp Fiction'a gönderme vardı. Royale with Cheese.
Bu filmde Johnumuz Travoltamız az biraz ayı olmuş. Çılgın atar yapar olmuş falan filan. Çatışma sahnelerinde yardırdı gözüm aferim.
Filmin en komik durumuysa Jonathancığımın uzun bir süre hem de çatışma anlarında dahi kocaman bir vazo taşımasıydı.
Neyse canınız sıkılıyorsa, gideceğiniz sinemanın hayvan gibi çalışan bir kliması varsa gidin canlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder