50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Notları
5.Gün:
Bugün yine 3 film izledik. İlkine trafik yüzünden son anda girebildik. 'Yarım Kalan Mucize' filmi Köy Enstitülerini anlatıyordu, çok güzeldi, bayıldım. Keşke yarışsaydı eminim ödülü olurdu. Onun bahanesiyle İsmail Hakkı Tonguç'u, Mualla Eyüboğlu'nu, Ruhi Su'yu burdan saygıyla anıyorum. Ulusal Yarışma Filmlerinden 'Uzun Yol'u izledik sonra. Konusu çok iyiydi ama o kadar uzatmışlar ki sıkıldık. Kumar, evlilik, uzun yol, erkeklerin evlilik kafasını anlatıyordu. Erkek oyuncu ödül alabilir, karakteri süper canlandırmıştı. Bu arada araya detay vereceğim; az ünlü oyuncuların protokolde yer kapma sevdası çok komik, onların yüzünden galaları yapılan filmlerin ekipleri kenarda köşede oturmak zorunda kalıyor. Üçüncü filmimiz yine Ulusal Yarışma Filmlerinden 'Mavi Ring'i izledik. Bu filmin de çoğu Kürtçeydi. Neyse, konu bilindik, evet işkenceye karşıyız evet. Film gerçekten başarısızdı, olmamıştı. Beni rahatsız eden; film bitip jenerik akmaya başladığı anda balkondaki kalabalık bir grubun Kürtçe slogan atmaya başlamasıydı, kargaşa yaşandı. Aşağıdan bir grup film bitince alkışladı ama sloganları duyunca çıktı. Böyle saçma anlar yaşandı. Filmden çıkarken, durakta beklerken hatta otobüste herkes çok sinirliydi, herkes şikayetçiydi. Ben de çok sinirliyim. Bazı şeyleri göstermek için, açılım için, politika için bu kadar başarısız filmleri Altın Portakalımızda yarıştırdıklarına inanamıyorum! 50. yıl yahu! Bari biraz saygınız olsaymış. Bugün yarışma filmerinden 7'sini tamamladık. Hiçbiri iyi değil, hepsi sıkıcılık konusunda yarışıyorlar maşallah. Zaten film festivalinden ziyade Kürtçe dili giriş dersleri oldu. Bari filmleri iyi olsaydı!
Gonca, bak yine sinirli, Antalya'dan bildirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder